Google
 

8 Ekim 2007 Pazartesi

GEÇMIS UZERINDE KUÇUK BIR TUR

Saymanin tarihi, binlerce yil once insanlarin ilk kez parmaklarini kullanarak saymalari
ile basladi. Gerçekten, bu el ve ayaklarini kullanarak baslayan sistem belki de en eski
ve ilkel bilgisayarlardi. Tabii ki, is ve ticaret ilerleyip gelistikçe, yirmi rakamindan
daha buyuk kapasitede hesaplamalarin yapilma ihtiyaci dogdu. Yuzyillar boyunca birçok
bilgi islem cihazi icad edildi. Boncuklu hesap makinesi (ABACUS) bunlarin atasiydi.
Daha sonra çikan mekanik bilgisayarlar ve onlarin da yerlerini devrettikleri elektronik
bilgisayarlar, adeta bu cihazlarin geçirdikleri hizli bir evrim olarak gosterilebilir.
Gunumuzden elli yil once bile, bindokuzyuz kirkyedi yilinda ENIAC ilk çalistirilmaya
basladiginda, kimse dunyada yuzelli milyonun uzerinde bilgisayar bulunacagini ve
bunlarin buyuk bir kisminin Internet olarak isimlendirilen global bir aga baglanacagini
tahmin edemezdi. Ancak insanoglunun hesaplama ihtiyaci, Abakusten baslayarak,
Blaise Pascal, Gottfried Wilhelm Leibniz, Charles Babbage, Herman Hollerith ,
Howard Aiken, Konrad von Zuse, Alan Turing, John von Neumann, J. Presper Eckert
, John W. Mauchly ve diger bilim adamlarinin çaglar boyu suren katkilari ile gunumuz
bilgisayarlarinin gerçeklesmesini ve bulundugumuz çaga bilgisayar çagi adi verilmesini
sagladi. Gunumuz bilgisayarlarinin atasi olarak kabul edilen ENIAC askeri amaçlarla
tasarlanmis olmasina karsilik, ilk seri uretim bilgisayar olan UNIVAC bindokuyuz
ellibir yilinda Amerika Birlesik Devletleri Sayim Burosu'nda kullanildi. Is dunyasina
giren ilk bilgisayar ise General Electric'e satilan bindokuyuz ellidort yapimi bir
UNIVAC oldu. Bindokuyuz seksenli yillarin ortalarina kadar, sadece genel olarak
bilgisayarcilar olarak tanimlanabilecek meslek grubunun kullaniminda olan bilgisayarlar,
bindokuyuz yetmisdokuz yilinda piyasaya surulen ve ilk paket program olarak kabul
edilen Visicalc ile meslegi bilgisayar olmayan kisilere de hizmet etmeye basladi.
Ozellikle bindokuyuz seksenuç yilinda Visicalc'in haklarini satin alan Lotus Corporation,
on yil içinde 123 adi altinda gelistirdigi programdan iki milyondan fazla kopya satarak,
bilgisayarlarin tum toplum tarafindan kullanilabilmesine olanak saglamistir.
Bilgisayar insan hayatina uzun yillar once belki biraz degisik sekillerde girmistir.
Ama artik bugun hayatin vazgeçilmez bir parçasi halini almistir.Bilgisayar teknolojisi
inanilmaz bir hizla gelismistir, oyleki eger bilgisayar endustrisinin son 30 yilda
yaptiklarini, otomobil endustrisi de gerçeklestirebilseydi, bir Rolls-Royce sadece
2.5 $'a mal olur ve 1 galon benzinle 2000000 mil mesafe katedebilirdi. Bilgisayar
gelisimini iki ana baslik altinda toplayabiliriz.



BOLUM 6
DORDUNCU NESIL BILGISAYARLAR (1971 - ?)
VLSI (Very Large Scale Integration)'in ortaya çikmasiyla da dorduncu nesil
bilgisayarlarin olusumlari basladi. Binlerce transistorun ve bilesenlerinin
yerlerini ufak çipler aliyordu. Bunun yanisira VLSI çipleri son derece ucuzdu.
On yil once 50000 $ 'a mal olan bir devre simdi 10 $ 'a satin alinabilecekti.
Boylece VLSI teknolojisi yeni bilgisayarlarin (fiyat / performans) oraninda
muthis bir dusus kaydetmesine yol açti. ULSI'lar (Ultra-large scale integration)
sayesinde bir çipin içersine milyonlarca elektronik devre konulabildi. Intelin
4004 adli çipi sayesinde buyuk gelismeler saglandi. Hatta evlerdeki mikrodalda
firinlarda, televizyonlarda ve otomobillerin elektronic benzin enjeksiyon
sistemlerinde mikroprosesirlar kullanildi. Diger gorevlerinin yaninda, giris
ve çikis islemlerini de icra eden çiplerin kullanildigi mikrobilgisayarlarin
gelisimi bilgisayar endustrisinde, ozellikle bindokuzyuz seksenli yillarda,
bir devrim baslatti. Ornegin, bindokuzyuz yetmisbes yilinda henuz adi bile
olmayan Apple sirketi, bindokuzyuz seksenuç yilinda 1 milyar dolarlik satis
yapti. Commodore, Radio Shack adini duyurabilen diger firmalardi. Pac Man
gibi arcade video oyunlari ve Atari 2600 gibi ev video oyunu sistemleri çok
populer oldu. Artik evlerde de karmasik, programlanabilen bilgisayarlar vardi.
Dorduncu nesil bilgisayarlarin donanim maliyetlerinin onemli boyutlarda
dusmesinin yanisira, yazilim konusunda buyuk mevcudiyet, programlarin maliyetini
buyuk olçude arttirdi. Bu yuzden, bindokuyuz seksenli yillarda Microcomputer
Yazilim dalinda yeni bir endustri dogmustur. Bu yolla bir çok paket programin
gelisimi de saglanmistir. Bindokuzyuz seksenbir yilinda IBM firmasi PC
(personal computer) adli kisisel bilgisayari uretti. Bu bilgisayar evde ve okulda
kullanilmak uzere dizayn edilmisti. IBM'in bu modeli o kadar benimsenmisti
ki yillar boyunca hatta gunumuzde, evde kullanilan butun bilgisayarlara PC
denilmeye baslamistir. Bindokuzyuzseksenbirde iki milyon kisisel bilgisayar
kullanicisi vardi bu rakam bindokuzyuzsekseniki yilinda iki katindan daha
fazla artarak besbuçuk milyona ulasti.Bu tarihten on yil sonraya bakildiginda
karsilasilan rakam tam altmisbes milyondu. Bilgisayar teknolojisinin tarih
boyunca bilgisayar boyutlari konusundaki gelisimi bu donemde zirve noktasina
ulasti. Desktop olarak ifade edilen masaustu bilgisayarin yaninda "laptop"
denilen dizustu bilgisayarlar ortaya çikmaya basladi. Bu tip bilgisayarlar
istenildigi zaman istenildigiyere tasinma imkani veriyordu. Daha sonralari
"palmtop" diye ifade edilen bir gomlegin cebine sigabilecek bilgisayarlar imal
edildi. IBM'in PC sine karsilik Apple da bindokuzyuz seksendortde Macintosh'u
piyasaya surdu. Macintoshlar dikkate deger hos dizaynlarinin yanisira kullaniciya,
sunduklari isletim sistemi sayesinde tarifler yazmak yerine ekrandaki ikonlari
hareket ettirebilme olanagini sagladi. Bilgisayarlar isyerlerinde yaygin hale
geldikçe bilgisayarlarin potensiyel gelisimide dogal olarak artiyordu. Bilgisayarlar
kuçuldukçe daha da kuvvetlenmeye basladi ve hatta artik birbirleriyle network
aglari sayesinda iletisim kurabiliyordu. Bilgisayarlar arasi dosya transferleri,
ortak memori alanlari kavramlari teknolojik hayatta yerlerini aliyorlardi. Network
bilgisayarlara elektronik co-ops olanagi sagliyordu. Ya dogrudan kablolarin
kullanimiyla (Local Area Network, LAN) ya da telefon hatlarinin kullanimi sayesinde
çok buyuk bilgisayar aglari olusturulabiliyordu. Internet adi verilen global bilgisayar
agi yavas yavas artmaya basladi ve insanlarin hayatinda buyuk onem kazandi.
Bindokuzyuz doksaniki US. Baskan seçimlerinde bile baskan adayi Al Gore'in vaatleri
arasinda bu agi guçlendirecegi ve super bilgi otoyolu haline getirecegi vardi.
Internet çagimizda o kadar buyuk bir onem tasir hale geldi ki insanlar tarafindan
bilgisayarin bir parçasiymis gibi farzedilmeye basladi. Bu noktada internetin
gelisimini bilgisayar teknolojisinin gelisiminden ayri dusunmek mumkun degildir.
Internet ve bilgisayar karsilikli yaptikliklari yenilikler nedeniyle birbirlerini
teknoloji açisindan zenginlestirmeye zorluyordu.

B O L U M 7 (INTERNET iN GELISIMI)

BOLUM 6
DORDUNCU NESIL BILGISAYARLAR (1971 - ?)
VLSI (Very Large Scale Integration)'in ortaya çikmasiyla da dorduncu nesil
bilgisayarlarin olusumlari basladi. Binlerce transistorun ve bilesenlerinin
yerlerini ufak çipler aliyordu. Bunun yanisira VLSI çipleri son derece ucuzdu.
On yil once 50000 $ 'a mal olan bir devre simdi 10 $ 'a satin alinabilecekti.
Boylece VLSI teknolojisi yeni bilgisayarlarin (fiyat / performans) oraninda
muthis bir dusus kaydetmesine yol açti. ULSI'lar (Ultra-large scale integration)
sayesinde bir çipin içersine milyonlarca elektronik devre konulabildi. Intelin
4004 adli çipi sayesinde buyuk gelismeler saglandi. Hatta evlerdeki mikrodalda
firinlarda, televizyonlarda ve otomobillerin elektronic benzin enjeksiyon
sistemlerinde mikroprosesirlar kullanildi. Diger gorevlerinin yaninda, giris
ve çikis islemlerini de icra eden çiplerin kullanildigi mikrobilgisayarlarin
gelisimi bilgisayar endustrisinde, ozellikle bindokuzyuz seksenli yillarda,
bir devrim baslatti. Ornegin, bindokuzyuz yetmisbes yilinda henuz adi bile
olmayan Apple sirketi, bindokuzyuz seksenuç yilinda 1 milyar dolarlik satis
yapti. Commodore, Radio Shack adini duyurabilen diger firmalardi. Pac Man
gibi arcade video oyunlari ve Atari 2600 gibi ev video oyunu sistemleri çok
populer oldu. Artik evlerde de karmasik, programlanabilen bilgisayarlar vardi.
Dorduncu nesil bilgisayarlarin donanim maliyetlerinin onemli boyutlarda
dusmesinin yanisira, yazilim konusunda buyuk mevcudiyet, programlarin maliyetini
buyuk olçude arttirdi. Bu yuzden, bindokuyuz seksenli yillarda Microcomputer
Yazilim dalinda yeni bir endustri dogmustur. Bu yolla bir çok paket programin
gelisimi de saglanmistir. Bindokuzyuz seksenbir yilinda IBM firmasi PC
(personal computer) adli kisisel bilgisayari uretti. Bu bilgisayar evde ve okulda
kullanilmak uzere dizayn edilmisti. IBM'in bu modeli o kadar benimsenmisti
ki yillar boyunca hatta gunumuzde, evde kullanilan butun bilgisayarlara PC
denilmeye baslamistir. Bindokuzyuzseksenbirde iki milyon kisisel bilgisayar
kullanicisi vardi bu rakam bindokuzyuzsekseniki yilinda iki katindan daha
fazla artarak besbuçuk milyona ulasti.Bu tarihten on yil sonraya bakildiginda
karsilasilan rakam tam altmisbes milyondu. Bilgisayar teknolojisinin tarih
boyunca bilgisayar boyutlari konusundaki gelisimi bu donemde zirve noktasina
ulasti. Desktop olarak ifade edilen masaustu bilgisayarin yaninda "laptop"
denilen dizustu bilgisayarlar ortaya çikmaya basladi. Bu tip bilgisayarlar
istenildigi zaman istenildigiyere tasinma imkani veriyordu. Daha sonralari
"palmtop" diye ifade edilen bir gomlegin cebine sigabilecek bilgisayarlar imal
edildi. IBM'in PC sine karsilik Apple da bindokuzyuz seksendortde Macintosh'u
piyasaya surdu. Macintoshlar dikkate deger hos dizaynlarinin yanisira kullaniciya,
sunduklari isletim sistemi sayesinde tarifler yazmak yerine ekrandaki ikonlari
hareket ettirebilme olanagini sagladi. Bilgisayarlar isyerlerinde yaygin hale
geldikçe bilgisayarlarin potensiyel gelisimide dogal olarak artiyordu. Bilgisayarlar
kuçuldukçe daha da kuvvetlenmeye basladi ve hatta artik birbirleriyle network
aglari sayesinda iletisim kurabiliyordu. Bilgisayarlar arasi dosya transferleri,
ortak memori alanlari kavramlari teknolojik hayatta yerlerini aliyorlardi. Network
bilgisayarlara elektronik co-ops olanagi sagliyordu. Ya dogrudan kablolarin
kullanimiyla (Local Area Network, LAN) ya da telefon hatlarinin kullanimi sayesinde
çok buyuk bilgisayar aglari olusturulabiliyordu. Internet adi verilen global bilgisayar
agi yavas yavas artmaya basladi ve insanlarin hayatinda buyuk onem kazandi.
Bindokuzyuz doksaniki US. Baskan seçimlerinde bile baskan adayi Al Gore'in vaatleri
arasinda bu agi guçlendirecegi ve super bilgi otoyolu haline getirecegi vardi.
Internet çagimizda o kadar buyuk bir onem tasir hale geldi ki insanlar tarafindan
bilgisayarin bir parçasiymis gibi farzedilmeye basladi. Bu noktada internetin
gelisimini bilgisayar teknolojisinin gelisiminden ayri dusunmek mumkun degildir.
Internet ve bilgisayar karsilikli yaptikliklari yenilikler nedeniyle birbirlerini
teknoloji açisindan zenginlestirmeye zorluyordu.

B O L U M 7 (INTERNET iN GELISIMI)

Internet, birçok bilgisayar sisteminin TCP/IP protokolu ile birbirine baglayan,
dunya çapinda yayginliga sahip ve surekli buyuyen bir iletisim agidir. Internet,
bilgiye kolay, ucuz, hizli ve guveli ulasmanin ve onu paylasmanin gunumuzdeki en
geçerli yoludur. Birçok bilgi ve hizmet birimleri, Internet uzerindeki çesitli
aglara dagitilmistir. Geçerli bir Internet adresi ve baglantisi olan herkes bu
bilgi servisine ulasabilir.
MIT' de çalisan J.C.R. Licklider bindokuzyuz altmisikide bilgisayarlarin
birbirlerine baglanabilecegini ifade etti. Buna Lickider "Galactic Network"
demisti. Herhangi bir bilgisayar ag sayesinde bilgi sitelerine ulasacak ve
istedigi programlari çekebilecekti.Bu dusuncenin temeli bugunku Internet
aginin çok benzeriydi. Internetin ortaya çikisi Amerikan Federal Hukumeti
Savunma Bakanligi'nin arastirma ve gelistirme kolu olan "Savunma Ileri Duzey
Arastirma Projeleri Kurumuna (DARPA) dayanir. Lickider bindokuzyuz altmisiki
yilinda DARPA (Defence Advanced Research Project Agency) daki bilgisayar
programlari arastirma bulumunun basina gelmisti . DARPA da bulunan çalisma
arkadaslari Ivan Sutherland, Boby Taylor ve Lawrance G. Robert ' i bu
network aginin onemi konusunda ikna etmisti. MIT de çalisan Kleinrock
bilgisayarlar arasi baglarin gelistirilmesinin, devreler uzerinde yogunlasmaktan
daha onemli oldugunu belirtti ve bu sonu network aglarina gidecek olan yolda
atilan ilk buyuk adimdi. Yapilacak ilk sey bilgisayarlarin birbirleriyle
konusmasini, iletisim kurabilmesini saglamakti. Bunun saglanmasi bindokuzyuz
altmisbes yilinda Thomas Merril ve Robert (Lickider) 'in ortak çalismalari
sonucunda saglandi. Bu iki arastirmaci dusuk hizli bir dial-up telefon hatti
ile Massa. 'deki TX-2 model bir bilgisayari, California daki Q-32 model bir
bilgisayara bagladi. Bu dunya tarihinde uzun mesafede yapilabilen ilk network
agi oldu. Bu denemenin sonunda ayni yilda uretilmis (yani teknik açidan uyumlu)
bilgisayarlarin birlikte çalisabilecegi, programlari isletebilecegi kanitlandi.
Tabii o siralar telefon hatlari bilgisayar devreleri için yetersiz idi. Bindokuzyuz
altmisaltinin sonlarina dogru Roberts DARPA da hizli bir bilgisayar network
agi planlayabilmek için çalismalarini hizlandirdi. ARPANET adini verdigi
projesini bindokuzyuz altmisyedi yilinda açikladi. Tezini açikladigi toplantida
bu konuda arastirmalar yapmis olan kimseler vardi. Ingiltereli Donald Davies
ve Roger Scantlebury Roberts 'a NPL 'den , Paul Baran'dan ve RAND'da
bulunan diger arastirmacilardan bahsetti. RAND grubu bindokuzyuz
altmisdortde askeri guvenlik ile alakali bir network agi hakkinda çalisma yapti.
Bu is MIT (1961-1967), RAND (1962-1965), ve NPL (1964-1967) tarafindan
ayri ayri birbirlerinden hiç haberdar olmadan yapildi. NPL ARPANET için
gerekli olan hat hizini saglayack hatti dizayn etti. Hattin hizi 2.4 kbps den
kbps-50 kbps hizina kadar yukseltmeyi basardi. IMP de çalisan Bob Kahn
ARPANET için çok onemli olan mimari dizayni hazirladi. Butun bu çalismalar
bidokuzyuz altmisdokuzun Eylul ayinda bir araya geldi ve ARPANET olusmus
oldu. Bu tarihi Internetin dogum gunu olarak kabul edebiliriz. ARPANET
adindaki agin kurulus amaci çesitli bilgisayar bilimleri ve askeri arastirma
projelerini desteklemekti. Ilk olarak bir hosttan bir diger hosta mesaj
Kleinrock'un labratuarindan, Stanford Research Institute (SRI) 'ye gonderildi.
UCSB de çalisan Glen Culler ve Burton Fried net uzeriden matematiksel
fonksiyonlarin çozumleri konusunda arastirma yapti. Robert Taylor ve Ivan
Sutherland net uzerinde uç boyutlu reprizentasyonlari gerçeklestirme yollari
alaninda arastirma yapti. Bindokuzyuz altmisdokuz yili itibariyle dort host
bilgisayar ARPANET ortaminda birbiri ile baglanti içindeydi. Internetin ilk
isaretleri yeryuzune çikmisti. Bu ilk donemlerde network arastirmalari networkun
alt yapisinin nasil saplanacagi ve agin nasil yaygin kullanilabilir hale getirilebilecegi
konusunda yogunlasmisti. Surekli bir hizla devam eden çalismalara paralel olarak
takip eden yillar boyunca bir suru bilgisayar hizli bir sekilde ARPANET'e
baglandi. Bindokuz yuzyetmisiki yilinda ARPANET Kahn tarafindan duzenlenen
buyuk bir konferansla (Internetional Computer Communication Conference ICCC)
tanitildi. Ayni yil ilk elektronik mail mesaji gonderildi . Temmuz ayinda Ronerts
email için gerekli olan ilk programi hazirladi. Program listeleme, seçenekli okuma,
dosya transferi, mesaji forwardlama ve de meseja yanit verebilme ozelliklerine
olanak sagliyordu. Bu çalismalar gunumuzde WWW (World Wide Web) olusumu
için buyuk faydalar sagladi. Paul Mockapetris Domain Name System' I (DNS)
kesfetti. DNS www.ach.org gibi host isimlerine olanak sagliyordu. Bu bulus
Internet'in boyutu ve kapsami açisindan adeta patlama yaratti. ARPANET
agina bagli olan bilgisayarlardan kullanicilarin dosya çekimi yapmasina izin
verdi. Dosya transferi ve Telnet'in (remote login) çok onemli olmasi ile birlikte
e_mail ARPANET'in sagladigi olanaklar arasinda en etkileyicisi oldu. Insanlarin
yeni iletisim modeli oldu ve birbirinden kilometrelerce uzak insanlar arasindaki
dogal isbirligini sagladi. Bindokuzyuz yetmisuç yilinda ag için bir protokol seti
gelistirmek uzere Standford Universitesinde - daha sonra BBN'in ve University
Collage, LondonIn dahil oldugu - bir "internetworking" projesi baslatildi. Kahn'in
iletisime olan mimari yaklasimi ile Cerf'sin NCP deneyimi bir araya gelince prokol
konusunda buyuk gelismeler saglandi. Bindokuzyuz yetmisalti yilinda Kleinrock
ARPANET aginin uzerindeki ilk kitabi yayinladi. Bu belki de sanal ortamin ilk
edebi urunuydu. Bindokuzyuz yetmissekize kadar "Iletim Kontrol Protokolu"'
nun (TCP- Transmission Control Protocol) dort uyarlamasi gelistirildi ve denendi.
Interior Gateway Protocol (IGP) ve Exterior Gateway Protocol (EGP) bazi
ulkelerde birlikte, bazilarinda daha farkli sekillerde kullanildi. Bu nedenle
ARPANET'e baglanti heryerde farkli maliyet, gereksinim ve altyapi olusumuna
neden oldu.Bindokuzyuz seksende bu kume sabitlesti tum ARPANET'e bagli
bilgisayarlar arasindaki iletisim kolaylasti. Bindokuzyuz seksenuçte tum
ARPANET kullanicilari Iletim Kontrol Protokolu/ Internet Protokolu
(TCP/IP Transmission Control Protocol/Internet Protocol) olarak bilinen yeni
protokole geçis yaptilar. Bu Intenet'in uzun bir gelisim surecine girmesi
yolundaki ilk adimdi. O yil TCP/IP, ARPANET'I de içeren ABD Savunma
Bakanligi Internet'ide kullanilmak uzere standartlastirdi. Bindokuzyuz
seksenbeste Internet iletisin bilinen ve arastirmalar için kaynak olan bir
hal almisti. E_mailler hem network aglari uzerindeki insanlari hemde birbirinden
millerce uzak olan insanlari birbirine ulastiriyordu. ARPANET, Haziran
bindokuzyuz doksanda kullanimdan kaldirildi. Yerini ABD, Avrupa, Japonya
ve Pasifik ulkelerinde ticari ve hukumet isletimindeki omurgalar (backbone) aldi.
Sekizbuçuk yil içinde backbone'nun hizi 56 kbps 'ye ulasmisti. 50 000 'i degisik
kitalarda olmak uzere, USA'da 29 000 network agi vardi. ARPANET'in
kaldirilmasina ragmen TCP/IP protokolu kullanilmaya devam edildi. Su an
Internete bagli bilgisayar sayisi milyonlarcadir.Onbinlerce kayitli bilgisayar
agina sahiptir. Kayitli aglarin hemen hemen yarisi ticari kuruluslara ait olmakla
beraber , bu sayi gun geçtikçe artmaktadir. Diger yarisi ise ticari olmayan
kurumlara ait olup 1/3 'unu akademik tabanli kullanicilar olusturmaktadir.
Internet baglantilarinin çogu Amerika tabanli olup, 149 ulkede pek çok kurum
uluslararasi bilgisayar aglarina bagli olup, 63 ulke ise dogrudan Internet'e baglidir.
Ulkemizi dusundugumuz zaman bu tarihi teknolojik gelismeyle ancak Aralik
bindokuzyuz doksanbirde tanisti. TR-NET adi verilen ODTU-TUBITAK
organizasyonunun çalismalari ile geç de olsa hizmetimize sunuldu. Zira o zamana
kadar çalisan TUKUVA ( Turkiye Universite ve Akedemik Kurumlar Agi) isimli
yapidan farkli olarak, tum sektorleri Internet dunyasina kazandirmak istiyordu.
Baglanti basvurusu NSF (National Science Foundation) ve CERN'e yapildi. Her
iki kurumdan da Mart bindokuzyuz doksaniki tarihinde olumlu cevap gelmesine
ragmen, NFSNET'e yapilan basvuru degerlendirildi. NFSNET'in tercih edilme
sebeplerinin basinda , USA ile Turkiye saat farki ve bunun getirecegi trafik
azligi idi. Ayrica TUBITAK ve NFS'nin ayni misyonu tasiyor olmasi da NFS'in
tercih edilme sebeplerindendir. Temmuz bindokuzyuz doksanikide 64 Kbps'lik
hat için PTT'ye basvuru yapildi, Eylul bindokuzyuz doksanikide ilk yonlendirici
kuruldu ve oniki Nisan bindokuzyuz doksanuç tarihinde Internet genel kullanima
açildi. Boylece Internet bindokuzyuz altmisdokuzda basladigi seruvenine Turkiye
'nin de girmesine izin vermis oldu.

Hiç yorum yok: