Google
 

25 Ekim 2007 Perşembe

Pablo Picasso

Pablo Picasso
Picasso, 1962
Tam ismi
Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Clito Ruiz y Picasso
Doğumu
25 Ekim 1881Málaga, İspanya
Ölümü
8 Nisan 1973Mougins, Fransa
Milliyeti
İspanyol
Alanı
Resim, Heykel, Baskı, Seramik
Eğitimi
Jose Ruíz y Blasco (babası)Madrid Sanat Akademisi
Akımı
Kübizm
Meşhur eserleri
Avignonlu Kızlar (1907)Guernica (1937)Ağlayan Kadın (1937)
Pablo Picasso, tam adı ile Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Clito Ruiz y Picasso (25 Ekim 18818 Nisan 1973), İspanyol ressam ve heykeltraş. 20. yüzyıl sanatının en iyi bilinen isimlerindendir. Georges Braque ile birlikte kübizm akımının temelini atmıştır.
Konu başlıkları
1 Hayatı
1.1 Pembe Dönem
1.2 Kübizm
2 Dış Bağlantılar
Hayatı
Picasso 25 Ekim 1881' de Malaga , İspanya’da doğar. Resim yapmaya sekiz yaşında başlar. 1895'te Barcelona Güzel Sanatlar Okulu'na girer. 1901' den itibaren anne soyadı olan Picasso'yu kullanmaya başlar.
1900'de ilk kez Paris'e gitti. Dönemim yenilikçi sanatçılarının yaşadığı Monmartre semtinde bir süre yoksulluk içinde yaşadı. Picasso yaklaşık 1901-04 arasındaki ilk dönem yapıtlarında sıradan insanların, sirk palyaçolarının, akrobatlarının resimlerini yaptı. Büyük kentlerdeki yaşam kadar, sirk yaşamı da ilgisini çekiyordu. Ne var ki, tablolarında bu yaşamın hüzünlü yanını yansıttı. Sanatçının bu dönemi 'Mavi Dönem' olarak tanımlanır.
=== Mavi Dönem picasso bu dönemi 1902 ile 1907 tarihleri arasında yaşamıştır.bu dönemde karısını karısını kaybetmiştir.bunuresimlerinde sadece mavi ve siyah tonunda renkler kullanmakla da anlatmıştır
Pembe Dönem
Picasso, 1904'te Paris'e yerleşir. Burada ilk eşi Fernande Olivier'yle tanışır. Dönem adını tıpkı mavi dönemde olduğu gibi, pembe ve tonlarının yoğun kullanımından alır. İşlenen temalar daha çok melankolik ve duygu yüklüdür; bu dönem tablolarında sirk dünyasına da rastlanır. Picasso, bu dönemde renkten çok çizgi ve desen kullanımına önem verir.
Kübizm
1907'den 1914'e kadar kübist olarak adlandırılan tarzda tablolar yapar. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Resmedilen nesneler geometrik formlar oluşturacak şekilde basitleştirilmiş yahut geometrik şekillere bölünmüştür. Kübizmin bir diğer özelliği de uzaydaki üç boyutlu bir cismi iki boyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Bu amaçla Picasso, şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Picasso, Jean Cocteau ile beraber Roma'da kalır. Burada sahne dekoratörü olarak çalışırken dansçı Olga Kokhlova'yla tanışır. Picasso ikinci eşi olan Olga Kokhlova ve oğlunun birçok portresini yapmıştır. (Paul en Pierrot, 1925, Picasso Müzesi, Paris)
2000'li yılların başında ressam klasisizme geri döner: Trois Femmes à la fontaine (1921, Modern Sanat Müzesi, Paris). Ayrıca mitolojiden de esinlenir: les Flûtes de Pan (1923, Picasso Müzesi, Paris).
Picasso tanınan en üretken sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı'na göre, 1 resim, 10 baskı, 34 kitap resmi, ve 300 heykel ve birçok seramik ve çizim üretmiştir. 1973'de eserlerinin toplam değerinin 750 milyon dolar olabileceği tahmin edilmiştir.
Bir genelevdeki beş fahişeyi gösteren ve Kübizm akımının en önemli örneklerinden biri olarak görülen ünlü eseri Avignonlu Kızlar, Fransa'da 1907 yazında çizilmiştir.
En tanınmış eseri Alman ordularının Guernica kasabasını bombalamasını anlatan Guernica adlı eseridir. Resim 1937'de yapılmıştır. Bu resim şu anda Madrid'de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadır. Picasso, bir sergisi sırasında kendisine, "Bu resmi siz mi yaptınız" diye soran bir Alman generaline, "Hayır, siz yaptınız" cevabını vermiştir.fact


Picasso yalnızca sanat dünyasını bir tecim dünyasına çevirmekle kalmamış, ama hiç tartışmasız yirminci yüzyılın en etkili, en ünlü, en başarılı tecimcilerinden biri olmuştur — yalnızca kendisinin beş para değer vermediği karalamalarını inanılmaz ederlerle satması anlamında değil, ama ahmak Bireyi en Değerli yanlarından birinde, Güzellik duygusunda aldatmış olması anlamında. Sorun Picasso’nun düşüklüğü sorunu değildir. Sorun Sanat ve Modern Toplum arasındaki ilişkinin doğasından kaynaklanır. Bu düzeye dek, modern toplum varoldukça gerçek sanat biçimi yürürlükteki ekin için ancak bir gözdağı olacaktır.
Modern Toplumun tanıdığı biricik değerin para, biricik ilişki biçiminin alış-veriş olması olgusu karşısında, sanatın sığ burjuva beğeniye uyarlanışı kaçınılmazdır. Sanat toplumsallaşınca, kendini toplumsal ‘değer’lere uyarlayınca bayağılık incelik, tiksinti beğeni olur. Modern sanat barbarlaştırır.

Picasso’nun başarısını, büyüklüğünü küçümsemenin olanaksız olmasına karşın, Picasso’yu Picasso yapan şey ne yeteneksizliği, ne karaktersizliği, ne de eğitimsizliğidir. Picassoları yaratan tılsımlı güç modern kitle toplumunun değerlerinden başka birşey değildir. Picasso miti estetik bir üstünlüğün değil ama insan küçüklüğünün, pazar ekonomisinin, hiçbir tinsel değere değer veremeyen burjuva sığlığının bir yaratısıdır.

Hiç yorum yok: