Ölü Yemeği
Tamamen dinsel nitelikteki bir toplu yemektir.Bu yemek, ölünün defnedildiği gün, 40. ölüm günü ya da karalaştırılacak herhangi bir günde yakınlarının cenazede görev alanlara, cenazeye katılanlara, konu komşu ve akrabaya verilir.Definden sonra, akşam dua için gelenlere helva pişirilir.Cenaze evine komşu ve akrabalar da yemek getirir.
Yemek ve ikramlar, vefatın 7. 40. ve 52. günlerinde de yapılır. Bunlar ölünün ruhu için ve özellikle cenazeye katılanların ölü üzerinde hakkı kalmasın diye yapılan ikramlardır.Ölüm yıldönümü için okunan mevlitlerde bile yemek verilir.Özellikle kadınlar için yapılan mevlitlerde pideler, börekler, tatlılar, meşrubatlar ikram edilmektedir.Bütün bunlar, geçmişimize, ölen yakınlarımıza bağlılığımıza, ona hayır yapmamıza ait göstergelerdir.
Aşure
İslâm dininde yemeklere ilişkin en belirgin örneklerden birisi de ‘Aşure’dir.Aşure ayı ya da gününde yapılır.Aşurenin dinsel niteliğine ilişkin halk arasında çeşitli söylentiler şunlardır:Hz. Adem’in günahından dolayı ettiği tövbenin bugün kabul olunduğu, İbrahim’in bugün ateşten kurtulduğu, Yakup Peygamberin oğlu Yusuf’a bugün kavuştuğu, İbrahim Peygamber’in bugün doğduğu, Eyüp Peygamber’in bugün şifaya kavuştuğu, İsa Peygamber’in bugün göğe çekildiği, Nuh’un bindiği geminin tufan bitip sular çekilince Cudi Dağı’na yine bugün oturmuş olduğu inanışları gibi.Yine, inanışa göre Nuh, gemide kalan çeşitli erzaktan tatlı bir çorba pişirilmesini söylemiş, tufandan kurtulanlar o günü kutlayarak bayram etmişler ve çorbadan yemişlerdir.
Müslümanlar, Muharrem’in 10. günü aşure yapıp konu komşuya dağıtırlar, Hz. Muhammed’in torunlarından Hüseyin, Kerbela’da yine Muharrem ayının 10. günü şehit edildi.İşte zamanla aşure, onun ve onunla birlikte Kerbela’da ölenlerin ruhu için pişirilip dağıtılmaktadır.Aşure, su, buğday, şeker, susam, nohut, bakla, fasulye, üzüm, fıstık, incir, pirinç, kestane, ceviz, nar gibi 12 tür yiyecek malzemesinden yapılır.Özellikle kurban kesenlerin aşure pişirmesi gerekir.İçine konan malzemeler ilden ile, yöreden yöreye değişir.Bazı yörelerimizde Kurban’ın kuyruk yağından, Zonguldak Devrek İlçesi’nde ise etinden bir parça saklanarak aşure pişirilirken içine atılır.Denizli’de aşure pişirildiğinde, yanında keşkek de pişirilip dağıtılmaktadır.
Hacı Yemeği
Hacılar, ya teker, teker ya da üç dört tanesi birlikte mevlit okutur ve bulundukları yerde komşulara, yakınlara, eş dosta yemek verirler.Bu yemekte özel bir tür yoktur. Aslında düğün yemeğinden farksızdır.Bu yemek, haccın koşullarından olmamakla birlikte, hacının eş dost ve yakınlarına, onların zahmetlerinden dolayı bir teşekkür niteliğinde verilir.
İftar Yemeği
Ramazan ayında akrabalara, dostlara, komşulara, iş yerinde çalışanlara ve yoksullara verilen yemektir.Genellikle evlerde verilen dinsel amaçlı bir yemektir. Fakat günümüzde ev dışında çeşitli kuruluşlarda ve lokantalarda da verilmektedir.Ayrıca vakıflar, kendilerine bağışta bulunanların ruhları için iftar yemeği vermekte, önceden indirilmiş hatimlerin duası da bu sırada yapılır.İftar yemeğinde zeytin, peynir, pastırma, sucuk, reçel, hurma gibi yiyeceklerle iftar açılır. Sonra, çorba, et ya da etli sebze, pilav ve tatlı yenir. Yemekten sonra toplu dua edilir sonra akşam namazı kılınır, çaylar içilir, sohbet edilir.
Adak Aşı
Bir adağı yerine gelenlerin akraba ve dostlarına verdikleri yemektir.Adak yemeği adayan kişinin adağına göre biçimlenir.Ne, nasıl adanmışsa, bir borç olarak o yerine getirilmelidir.Bir hayvan adanmışsa, adayan kişi onu yoksullara olduğu gibi verir.Kendisi hiç yemez.
Düğün Yemeği:
Yörede geçmişte nişan ve düğünlerde yapılan uygulama ve pratiklerin büyük çoğunluğuna günümüzde de rastlanmaktadır. Nişan ve düğünlerde yemek yapana “keveni” denmektedir. Yörede keveniyle ilgili olarak “Kevenin karnı tok olur, parmağını yalasa yeter!” söylemi yaygındır.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de; harse, ufak köfte, dolma nişan ve düğünlerin vazgeçilmez yemeğidir. Düğünden iki gün evvel “un akşamı” yapılır. Un akşamında “toy pitiği” (düğün ekmeği) hazırlanır. Toy pitiğinin ununu yedi kız, yedi gelin eler; hamuru da, yağ, süt ve unla kızlar yoğurur.
Cumartesi günü (düğünden bir gün evvel) şerbet olur. Harse düğünden bir gün evvel akşam saat 9'da tandıra konur, gece harse çalınır. Kınadan sonra harse tandırdayken köftelerin kıyması yoğrulur. Yemek işine genç kızlar karışmaz. Köfteler akşamdan yuvarlanır, hazırlanır, iki-üç kazan pişirilir. Kazanların üstü kapanır, kazanları düğün günü toy beyi bahşiş vererek açtırır.
Özel Gün Yemekleri
Çok zengin bir görünüm sergileyen Ahlat mutfağı özel gün yemekleri ve yiyecekleri açısından da çeşitlilik göstermektedir. Doğumdan ölüme hayatın her evresinde; halk mutfağı ve beslenme çevresinde gelenek, görenek, adet ve inanmalara dayalı bir çok uygulama ve pratik kümelenmiş durumdadır.
SÜNNET DÜĞÜNÜ YEMEĞİ: Sandıklı'da sünnet düğünleri, evlilik düğünleri gibi renkli ve güzel olur. Bir hafta önceden hazırlıklara başlanır. Sünnet çocuğunun karyolası hazırlanır ve sünnet elbisesi alınır.Yakın akraba ve komşulara davetiye dağıtılır veya haber verilir. Sünnet düğününden bir gün önce akşam olunca kına gecesi yapılır. Kına gecesinde genç kızlar ve kadınlar geç vakitlere kadar eğlenirler. Sabahleyin sünnet çocuğu giydirilir. Öğleye doğru davetliler gelmeye başlar. Gelen davetlilere şeker, lokum, kolonya ve sigara ikramı yapılır. 10 - 11 sıralarında süslenmiş bir arabaya bindirilen sünnet çocuğu, çalgılı veya çalgısız büyük bir araba konvoyu ile şehir içinde gezdirilir. Bazı aileler çocuğuyla veya faytonla da gezdirmektedirler. Gezdirme işi bitince öğleye doğru önceden hazırlanmış sünnet odasında çocuğun sünneti yapılır. Bu esnada gelen davetlilere takım adı verilen çorba, et, pilav ve tatlıdan meydana yemek verilir. Davetliler yemeği yedikten sonra sırayla sünnet odasına girerek hediyelerini verirler. Bu sırada çağrılan hocalar tarafından mevlidi şerif okunur. Erkek davetlilerin gitmesinden sonra takım adı verilen yemek kadınlara da verilir. Kadınlarında hediyelerini vermelerinden sonra sünnet düğünü sona ermiş olur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder