Empresyonizm (izlenimcilik)
19. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkmış ve bütün sanat dallarını etkilemiş bir akımdır.Başka bir dil ile, doğadaki dış unsurların kişinin kendi içerisinde birtakım izlenim, duygusal iz bırakmasını savunan sanat ve edebiyat akımıdır. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı, çevreyi olduğu gibi değil, dış unsurların görünüşünü değiştirmeden, kendi izlenimleri yardımı ile tasarladıkları şekilde resme yansıtmışlardır.
Resimde izlenimcilik, özellikle ışık ve renkten kaynaklanan görsel izlenimlerin tanımlanmasına adanmış olduğu söylenebilir. Bu akımı takip edenler tarafından, resmedilen nesne veya olaydan çok günün belirli bir zamanı, belirli bir ışıkta sanatçı üzerindeki izlenimlere önem verilmekte, akımın öncüleri Claude Monet ve Camille Pissarro olarak kabul edilmektedir.
Edelfelt, Albert Gustav Aristides 1905
Onlara göre sanatçı doğrudan doğruya, gerçeği değil de gördüklerinin kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceleri esas almış ayrıca varlığın gerçekçiliği ve nesnelliği ikinci plana atılarak, kişisel yorum ön plana çıkarılmıştır.
İzlenimcilikte, yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya değişeceği ve her sanatçı, eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatacağı için, meydana getirilen edebî eser, yazarın veya şairin kişiliğine dair izler taşıyacaktır.
Bu akım Sembolizmin bir aşaması olarak kabul edilebilir. Zira temsilcileri arasında sembolizmin önemli temsilcileri de yer almış ve bu akımın etkilerini taşıyan eserler vermişlerdir.
İzlenimciliğin özellikleri
Akımın en önemli özelliği bir izlenimin uyardığı duy *Bu akımın yazarı, doğrudan doğruya gördüğü gerçeği değil de, gördüklerinin ve islediklerinin kendisi üzerinde bıraktığı izlenimi ve duyumu esas alır
Daha çok edebiyatta ve resimde gelişmiştir.
Dış aleme, ondaki varlıklara ve nesnelere karşı ilgisizdirler.
Edebiyatta, resimde, müzikte okuyucunun, seyircinin, dinleyicinin eserle karşı karşıya gelir gelmez edineceği izlenim bu akımın tatlı, yumuşak, kucaklayıcı, canlı teması olmuştur.
Empresyonist sanatçının anlattığı dış dünya değil, dış dünyadaki varlıkların hayâle bürünmüş izlenimleridir.
Empresyonistler, etkici ve duygucudurlar. Zaten empresyon, etki - duygu anlamındadır.
Empresyonizm, esas olarak ve her şeyden önce özgürlüğün simgesidir, sembolüdür.
Hayale ve soyut betimlemelere yer verilmiştir.
Her şey sanatçının duyumuna bağlı olarak anlatılır.
Objenin kişi üzerindeki izlenimleri önemli olduğu için realizmin karşıtıdır.
Sanatçılar eserlerinde kendi iç dünyalarını dile getirmişlerdir.
Resimde Temsilcileri: Auguste Renoir, Claude Monet, Van Gogh, Toulouse Leatrec, Sisley, Cezanne, Camille Pissarro
Vincent Willem van Gogh
(d. 30 Mart 1853, ö. 29 Temmuz 1890), Hollandalı ressam.
19. yüzyılın önemli sanatçılarından olan Van Gogh (Hollandaca söylenişi "fan hoh", Türkçe'de "van gog" olarak yaygındır) çeşitli işlerde başarısız olduktan sonra (son işi olan papazlıktan, aşırı inançlı çalıştığı için kovulmuştur) sadece resim yapmaya karar verir. Bu amaçla kardeşi Theo ona sürekli para gönderir. Çalışmadığı ve kardeşinden para aldığı için rahatsızlık duyan Vincent, sorumluluğunu üstlenmek ve kendini kardeşine kanıtlamak için sürekli resim yapar. Akademik resme inanmaz, reddeder. Ressam gördüğünü bire bir çizmemeli, ona kendinden yorum katmalıdır. Ona göre mitolojik kahramanların ya da mistik varlıkların resmini yapmak yersizdir. Ressam hayatın içinde olmalı ve hayatın içinde olanları konu edinmelidir. Bu düşünceleri nedeniyle döneminin ressamları tarafından küçümsenir. Güvenilmez ve dengesiz kişiliği insanlarla iletişim kurmasını engeller. Yalnız bir hayat yaşamış, çok parasız kalmıştır. Buna rağmen akıl hastanesinde yattığı sırada bile hiç durmadan resim yapmıştır.
Yaşamı süresince hiçbir yapıtını satamayan Van Gogh'un tanınması, ölümünden 11 yıl sonra, 1901'de resimlerinden 71'inin Paris'te sergilenmesiyle başlar.
Bugün Avrupa sanat geçmişinin en önemli ressamlarından sayılan Van Gogh'un, dışavurumculuk, fauvism ile soyutlama'nın erken dönemleri üzerinde büyük etkisi olmuştur. Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi, onun ve çağdaşlarının yapıtlarını barındırır. Yine Hollanda'daki Otterlo müzesinde de çok sayıda Van Gogh yapıtı vardır.
Van Gogh'un bazı resimleri yeryüzünün en pahalı resimleri arasında yer alır. 1987'de "Irisler (Süsenler)" adlı tablosu 53,9 milyon ABD dolarına, 1990'da "Doktor Gachet'in Portresi" adlı tablosu o zamana dek görülmemiş bir fiyata, 82,5 milyon ABD dolarına satılmıştır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder