ÇEŞİTLİ KONULARDAKİ ADET VE İNANMALAR, HALK HEKİMLİĞİ

ÇEŞİTLİ KONULARDAKİ ADET VE İNANMALAR, HALK HEKİMLİĞİ
Mersin Anadolu’nun güney kıyısında doğudan batıya doğru bir şerit gibi uzanıp giden, sırtını (Boğa Dağlarına) karlı yamaçlara dayamış güzel bir ilimizdir. İnsan davranışları veya çocuklarla ilgili adetler ve inanmalar- Logusanın kırkı çıkmadan evinin civarlarından bir kalabalık ve yük gibi şeyler geçecek olursa logusa dışarı çıkar ve bunlar geçtikten sonra içeri girermiş.- Yeni doğan bebeğe 3 veya 4 ezan vakti geçtikten sonra verilir. Çocuğun adı kulağına ezan okunduktan sonra 3 defa söylenirmiş.- Logusa kadının yanında kimse bulunmazsa gözüne bir şeyler görünür, üzerine ağırlık çökermiş. Buna “al basması” denirmiş. Çocuk doğduktan itibaren kırk gün çocuğun ve annesinin gözüne sürme başına da al bağlanırsa al basmazmış.- Birde bunların dışında hamile iken sık sık düşük yapan çocuklar çocuğun olması için ziyarete giderek adaklar adar adağı gerçekleşirse çocuğunun 7 yıl saçını uzatıp ve 7 yıl akranlarını da giydirirmiş.7 yıl sonunda yine aynı ziyarete giderek ziyarete çocuğun saçını kestirirlermiş.- Kirve olmak demek iki akrabanın birbiriyle akraba olması demekmiş. Kirve çocuğa ölünceye kadar hediyeler gönderirmiş. Çocuk da kirveye baba muamelesi yaparmış. Yani kirvelik çok kutsal sayılır.- Evlenmek isteyen kız “kendini asacağım” evlenmek isteyen erkek de “varıp bu memleketten gideceğim” dermiş. Oğlan evleneceğini bildirmek için sofrada yedikleri bulgur pilavının tepesine yemek yerken kaşık saplarmış. Yine evlenmek isteyen erkek yorgandan ayağı çıkarırmış. Yemeğe tuz fazla koyarmış. - Hasta çok can çekişiyorsa çok sevdiği birisini özlüyor denirmiş ve sevdiği kişinin resmi gösterilirse o vakit çok eziyet çekmeden can verirmiş.- Bazıları ruhun bedenden sinek veya kuş şeklinde çıkacağına inanıyorlar. Ruhun her Cuma gecesi geldiğine ve evinin iki tarafını dolaşıp gezdikten sonra gider olduğuna ve ruh çıktığı zaman 3 gece yıkandığı yeri ziyaret edeceğine inanıyorlarmış. Bunun için ölünün yıkandığı yere fener veya mum yakarlar.Hayvanlar ile ilgili inanmalar: - Alevi köylerinde alevinin tarlasından tavşan geçti mi o tarla 7 yıl sürülmezmiş.- Doğacak çocuğun kız mı erkek mi olduğunu anlamak için çocuğun doğumu yaklaştığı zaman çiğ veya pişmiş bir hayvan kafasının çene kemiğini anne adayı ayırırmış; alt çene kemiğinin sonu etli çıkarsa doğacak çocuk kız, çıplak çıkarsa erkek olurmuş.- Çocuk eğer geceleri altına kaçırıyorsa çocuğun haberi olmadan kurutulmuş kaplumbağa kabuğunu bir reçel veya balın içerisine atılıp yedirilirmiş. - Yetişkin insanlara balgam söktürmek için köpek pisliği iyice ezilerek toz haline getirilip yutturulurmuş- Yeni doğmuş çocuğun göbeğini fare yerse hırsız olurmuş.- Yaşlı bir kişinin başında çok sinek dolaşırsa ölüm anı yaklaşmıştır anlamına gelirmiş.Bitkiler - Ağaçlar ve yiyecekler ile ilgili inanmalar- Uzun süreden beri çocuğu olmayan kadınlara çocuğu olması için halk arasında bir takım ilaçlar yaparlarmış ve buna “aralık ebesi” denirmiş. Birkaç çeşit baharatın dövülüp kaynatılması yada balla karıştırılıp macun biçiminde kullanılmasıyla yapılırmış. - Doğacak çocuğun erkek olmasını isteyen aileler yakınlarındaki bir ardıç ağacına üç kere taş atar. “alıcı taşladım / kızı boşladım / oğlana başladım” derlermiş. - Çocuğa nazar değmesin diye kırmızı bir yazmanın içine soğan sarımsak yumurta kabuğu konarak bağlanıp çocuğun beşiğine asılırmış.- Diş hediği yapılırsa çocuğun dişi daha çabuk çıkarmış. Çocuğun dişi çıkmaya başladığı zaman ise buğdaydan biraz bulgur yaparlar ve bunu komşulara dağıtırlarmış. Hediği alan komşularda çocuğa hediye getirirlermiş.- Genç kızlar evlenmek istediklerinde ya da bir koca istediklerinde ağaca bez bağlarlarmış. Eğer o bez çözülür ise yakında evleneceklerini düşünürlermiş.Eşyalar İle İlgili İnanmalar - Eve misafir gelmesi istenmiyorsa veya gelen misafirin çabuk kalkması isteniyorsa evde bulunan bir süpürge ters çevrilirmiş.- Yeni doğan çocuğun ilk bezini kapı eşiğine gömerlermiş. (loğusalı kadını “al basmaması